TR
Search
BİLGİ BANKASI

Hazır Giyim Tedarikçilerinin Yarın Nasıl Davranacağı Konusunda Moda Markaları Bugünden Sorumlu Tutulmalı

Hazır giyim işçilerinin haklarının ihlal edilmesi konusunda moda sektörü yıllardır kötü bir üne sahipken
‘sweatshop’ tabiri sadece modada değil genel olarak herhangi bir sektördeki kötü çalışma koşullarını
açıklamak için kullanılıyor ve özellikle Covid’den beri sektörün bu olumsuz çağrışımlarından
kurtulmak adına çeşitli ilerlemeler kaydedilmiş durumda.

Örneğin Bangladeş’te bazı fabrika sahipleri tarafından pozitif bir çalışma ortamının yaratılması ve
tüketiciler için gerçekten sürdürülebilir moda sağlanması adına önemli yatırımlar yapılmış durumda.

Diğer bir deyişle çok da uzun olmayan bir zaman önce ‘gelecek’ diye addedilen durum bugün
yaşanmaya başlandı: çatı güneş panelleri olan fabrikalar, bina cephelerinin yeşil yaşam
duvarları haline getirilmesi, çalışanlar için medikal merkezler, çocuklar için günlük bakım merkezleri vb.

Bununla birlikte büyük moda markaları ve perakendecileri, hazır giyim tedarikçileri ve fabrika sahiplerinin
çalışanları için doğru şeyleri yapmaları hususunu kolaylaştırmıyor. Aberdeen Üniversitesinin yayımladığı
ve Mart 2020-Aralık 2021 dönemini baz alan bir rapora göre, dört veya daha fazla fabrikadan alım yapan
büyük ve bilindik markaların %90’ı, adil olmayan satınalma pratiklerine sahip. Dahası tedarikçilerin yarıdan
fazlası tarafından iptaller, ödeme hataları, ödemelerde gecikmeler, indirim talepleri, fazla mesainin zorlanması
gibi çeşitli adil olmayan satınalma pratikleri bildirilmiş durumda. Rapor, batı hükümetlerinin defalarca tekrar
eden bu sorunu çözmek üzere bir ‘moda gözlemcisi’ yapısı kurması gerektiğini öneriyor.

Better Buying Institute tarafından yayımlanan başka bir rapor ise çalışma süresi, çalışan sözleşmeleri ve
çalışan tazminatları konularında satınalma pratiklerinin ciddi etkileri olduğunu iddia ederken, bir tedarikçiye
veya fabrika sahibine iyi davranılmamasının sahadaki işçiye de olumsuz yansıdığını gösteriyor; örneğin
tedarikçinin nakit sıkıntısı ya da son dakikada geçilen bir siparişin yetiştirilme zorunluluğu, çalışanın eve
daha az para götürmesi ya da çok daha uzun çalışma saatlerine maruz kalmasına neden oluyor.

Moda Markaları ve Onların Tedarikçilerinin Geleceği

1 Ocak’ta yürürlüğe giren Tedarik Zincirlerinde Kurumsal Due Dilligence Yükümlülükleri
Alman Yasası’nın, yakın süreçte Avrupa çapında yaygınlaşması bekleniyor.

Yasa kapsamındastoklarını Almanya’da tutma isteğindeki tüm moda markaları ve perakendecilerinin,
kendi tedarik zincirlerinde çalışanlara yönelik riskleri tanımlamalarını ve bu risklerini minimize
etmek üzere gerekli önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyor. 

Dolayısıyla markalar ve perakendeciler için, tedarikçileri ve nihai tüketicilerine yönelik sorumluluklarının
farkına varma, onlarla gerçek ticari partnerleriymiş gibi çalışma, ekstra birkaç sent tasarruf etmek
adına kârlarını kesmeme ve fabrikaları birbirine düşürmeme konularında sorumluluk alma vakti gelmiş durumda.

Satınalma pratikleri ile insan hakkı ihlalleri arasında da bağ kuran Better Buying Institute, büyük ve bilindik
moda markalarının Bangladeş’te üretim maliyetinin altında ödeme yaptığını gösterirken,
Aberdeen Üniversitesi’nden Profesör M. Azizul Islam ise hükümetlerin, markaların ve perakendecilerin
eylemlerini gözlemek üzere bağımsız denetim organları oluşturmaları gerektiğini söyledi.