
İtalyan sektör dernekleri uzun süredir devam eden ultra hızlı moda akışı nedeniyle Made in Italy markasının kuşatma olduğunu belirterek yerel tedarik zincirini ve marka itibarını korumak için harekete geçilme çağrısı yapıyordu. Camera Nazionale della Moda Italiana Başkanı Carlo Capasa, Confindustria Moda Başkanı Luca Sburlati ve Altagamma Başkanı Matteo Lunelli ile diğer dernek başkanları, bir yandan ülkeye aşırı hızlı moda ürünlerinin akışını ele alan, diğer yandan tedarik zincirini hukuka aykırı uygulamaların sızmasından koruyacak bir sistem olan yasa tasarılarını görüşmek üzere Roma'da İtalya’da Üretilen Ürünler ve İşletmeler Bakanı Alfonso Urso ile biraraya geldi. Konuyla ilgili olarak Kasım ayında bir yuvarlak masa toplantısı yapılması planlanıyor. Toplantı sonrasında Urso, hızlı modaya karşı bir önlem getireceklerini belirten bir açıklamada bulundu.
İtalyan hükümeti, düşük maliyetli ithal ürünlerin etkisini azaltmak için Avrupa Birliği'nin Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Direktifi'ne (EPR) başvurarak, şu anda Senato Komitesi tarafından incelenmekte olan bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyor. Yasa tasarısı kabul edilirse, ülke, üreticilerin atık ürünlerin ve tekstil atıklarının kullanım ömrü sonundaki yönetimiyle ilgili sorumluluk şartlarıyla bağlantılı olarak bu tür ürünlere ek bir vergi uygulayabilir. Aynı düzenleme yerel üreticiler için de geçerli olacak.
Urso yaptığı açıklamada Çin’in aşırı üretiminin, kısmen ABD’nin korumacı politikalarının da etkisiyle Avrupa pazarına doğru büyük ölçüde yönlendirilmesinin, kendilerini sahte bir şekilde İtalya'da üretilmiş gibi gösteren ve tüketicilerin özellikle fiyat konusunda hassas olduğu bir dönemde ürünleri son derece düşük fiyatlarla sunan dijital platformlar aracılığıyla gerçekleştiğini ifade ederken, sektör derneklerinin bu hamlesinin, AB’nin düşük kaliteli mallara karşı savunmasında ileri bir adım olarak değerlendirdi.
Dernek başkanlarının yaptığı açıklamada ise İtalyan şirketlerinin benimsediği yasallık, şeffaflık ve izlenebilirlik standartlarını ve gerekliliklerini ultra hızlı moda şirketlerinin karşılamadığı, gelen ürünlerin hem İtalyan ekonomisi hem de İtalyan tüketiciler için son derece tehlikeli olduğu belirtilirken, İtalya’nın koruyucu önlemlerin hızla uygulanması konusundaki yaklaşımı övülerek Avrupa Komisyonu’nun da aynısını hızlı ve kararlı bir biçimde yapması gerektiği vurgulandı.
Camera Nazionale della Moda Italiana Başkanı Carlo Capasa verdiği bir röportajda ne insanlara ne de çevreye saygı göstermeyen ultra hızlı moda ürünleriyle pazarın dolup taşmasını kabul etmeyeceklerini, haksız bir rekabetle karşı karşıya olduklarını, kendini temizlemek için elinden gelen her şeyi yapan lüks ürünlerin değer zincirine daha az eleştiri yöneltilmesi gerektiğini belirterek Fransa’nın bu konuda attığı adımları övdü ve AB’nin de bu yolu izlemesi gerektiğini ifade etti.
Sektör-hükümet ortak toplantısında ayrıca Tod's, Loro Piana, Valentino, Dior ve Giorgio Armani gibi lüks markaları, terzihane düzenleri, işçi istismarı ve sömürüsüne karışan taşeronlarla ilişkilendiren son iki yılda ortaya çıkan tedarik zinciri skandalları ile ilgili görüşmeler gerçekleştirilirken, markaların hiçbiri cezai suçlamalarla karşı karşıya kalmadı, ancak Kasım ayında duruşması beklenen Tod's hariç diğer tüm markalar denetim ve gözetimin düzeltilmesi ve iyileştirilmesi için yargı denetimine tabi tutuldu. Bakan Alfonso Urso, toplantının hemen ardından yaptığı açıklamada markaların değer zinciri için bir sertifikasyon sistemi öngören bir yasa tasarısının Senato Komitesi tarafından kabul edildiğini söyledi. Bu yasa tasarısı, tüm alt yüklenici kademelerinde, tüm üretim süreci boyunca yasallığı ve izlenebilirliği sağlamayı amaçlayan, tedarik zinciri uyumluluğu için gönüllü bir sertifikasyon sistemi getiriyor. Suç önleme ve tüm uyumluluk gerekliliklerini karşılayan şirketler, İtalya İşletmeler ve Üretim Bakanlığı ve İtalyan Rekabet Kurumu (AGC) gözetiminde "Sertifikalı Moda Tedarik Zinciri" unvanını kullanma hakkına sahip olacak.