TR
Search
BİLGİ BANKASI

AB’nin CSDDD Zorlukları ve Uygulamanın Küresel Hazır Giyime Etkileri

AB’nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (CSDDD) 15 Mart 2024 tarihinde
AB’nin Haziran seçimlerinden önce onaylanmış olsa da giyim sektöründe karışık görüşler söz konusu. 

Şirketlerin iş operasyonlarında ve kurumsal yönetimde insan haklarını ve çevresel endişeleri
sağlamlaştırmayı amaçlayan bir yönerge olan şirket sürdürülebilirlik denetimi yönergesi
Avrupa Komisyonu tarafından ilk olarak 23 Şubat 2022’de gündeme getirilmişti. İki yıllık
müzakerelerin ardından AB’nin 09 Ocak 2024’te bir oylama yapması bekleniyordu,
ancak Alman hükümeti düzenleme konusunda çekimser kalmayı planladığını belirtince
oylama ertelendi.

Almanya CSDDD’nin şirketlere ek bir yük getireceğini açıklayarak,
yasanın uygulanmasına karşı olduğunu açıkladı.

AB Konseyi ve Parlamentosu, CSDDD hakkında 14 Aralık 2023'te geçici bir anlaşma sağlamıştı.
Yasanın nitelikli çoğunlukla geçmesi için üye devletlerin %55 oranında lehte oy vermesi gerekiyordu.
Yani bazı ülkeler karşı çıksa da yasa geçebilir. AB'nin 27 üye devletinin yarısından fazlası
28 Şubat'ta CSDDD yasasının geçmesini engellerken, bu ülkeler arasında Avusturya,
Bulgaristan, Çekya, Macaristan, Litvanya, Lüksemburg, Malta ve Slovakya da yer alıyor.

AB CSDDD’nin Giyim Sektörüne Etkisi
Fair Wear Foundation İcra Direktörü Alexander Kohnstamm CSDDD’nin tüketiciler, işçiler ve işletmelerin
faydasına olduğunu, uygulanmaması durumunda markaların ve fabrikaların karmaşıklaşan bir düzenlemeler
ağıyla mücadele etmek zorunda kalacağını belirtirken; IAF Genel Sekreteri ve STTI Proje Lideri Matthijs
Crietee ise CSDDD’nin daha düzgün bir oyun alanı sağlayacağını ve hem çevre hem de insan hakları
iyileştirmeleri için fırsatlara sunacağını ifade etti.

Global Moda Gündemi'nden kamu işleri direktörü Maria Luisa Martinez Diez, CSDDD'nin onaylanmamasının,
AB'nin tek pazarını parçalayabilecek ve ulusal standartların değişkenlik gösterebileceği potansiyelini ortadan
kaldırabileceğini vurgularken, CSDDD olmadan üreticilerin AB pazarındaki katı çevresel ve sosyal
standartlarla uyum sağlamak için artan baskı altında olacağını öne sürdü.

Sürdürülebilir Moda kıdemli politika direktörü Tamar Hoek, alım yapan şirketlerin yalnızca uyuma odaklanmak
yerine riskleri azaltmaya odaklanması gerektiğini, tedarikçilerin ise belirlenen boşlukları kapatmak üzere
şirketlerden destek istemesi gerektiğini ifade ederek bu sorumluluğu ve maliyetleri tek başlarına
üstlenmemeleri gerektiğini vurguladı.

AB CSDDD'nin küresel giyim tedarikçileri üzerindeki etkisi
TGSD Başkanı Sanem Dikmen, düzenlemelerin planlandığı gibi uygulanması ve Bangladeş,
Hindistan, Fas ve Tunus gibi tüm tedarikçi ülkelerde adil bir şekilde benimsenmesi durumunda,
Türk konfeksiyon endüstrisinin AB'nin toplam konfeksiyon ithalatındaki payını artırabileceğini belirtirken;
özellikle büyük ihracatçı şirketlerin karbon ayak izi hesaplamalarını kaydetmeye başladığını ve Genişletilmiş
Üretici Sorumluluğu (EPR) sistemlerinde dijital sistemleri başlattıklarını ifade etti. Dikmen, CSDDD'nin
uygulanmasının Türkiye'nin lehine olacağını ve düzenlemelerin tekstil sektöründeki tüm üretim süreçlerinin
izlenebilirliğini zorunlu kılacağını belirtirken İstanbul Giyim İhracatçıları Birliği (İHKİB) ise CSDDD taslağının
mevcut halinde endüstrinin "gerçek kaygılarını yani denetim yorgunluğu sorununu" çözme yeteneğine sahip
olmayacağını düşünüyor. Yönergenin şirketlerin farklı denetim düzenlemelerine uyum sağlamak için
deneyimledikleri ortak sorunlara çözüm sunmaktan uzak olduğunun belirtildiği açıklamada, farklı denetim
kurallarının adil olmayan bir rekabet ortamı yarattığı ifade edilirken tüm bunlara rağmen CSDDD’nin
Türkiye’nin konfeksiyon ve giyim sektöründeki rekabetçiliğine olumlu bir etki sağlayacağı kaydedildi.

Hindistan Ticaret Tanıtım Konseyi, Haziran ayında AB Direktifi'nin "küçük işletmeleri bozabilecek uyumluluk
maliyetlerini artırma potansiyeline sahip olduğunu ve bu nedenle Hindistan'ı endişelendirdiğini" belirten
bir ileti yayınlarken, büyük bir deri ihracatçısı olan Kings International'ın genel müdürü Taj Alam,
yasanın gelişmekte olan ülkelerdeki tedarikçilere orantısız bir yük getireceğini düşünüyor.