TR
Search
BİLGİ BANKASI

Hazır Giyim Markalarının Türkiye’de Yaşanan Depreme Yönelik Aksiyonları

6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’nin güneydoğu bölgesi ile Suriye’nin bir kısmını etkileyen
depremlerde 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Türkiye’nin toplam 11 şehrinde iki milyonu mülteci olmak üzere 14 milyonluk bir nüfus depremden
etkilenirken, bölge nüfusunun yaklaşık %20’si ülkenin diğer bölgelerine göç ettiler.

 

Türkiye’de depremden etkilenen bölge hazır giyim ve tekstil üretimi için önemli bir lokasyondu.
UN verilerine göre yaklaşık 3 bin işletmede 350 binin üzerinde kişi bu üretim tesislerinde çalışıyordu.
Deprem sonrası sektör, altyapı sorunları da dahil olmak üzere çok fazla zorlukla baş başa kalmıştı.

 

Bu raporda 16 büyük hazır giyim markasının deprem sonrası aksiyonları ve bunun bölgedeki
üretim ve istihdama etkileri incelenmiştir. Çalışmadaki iki ana veri kümesini WRC ile Business and
Human Rights Resource Center’a (BHHRC) üye şirketlerden doğrudan iletilen veriler ile ODTÜ’den
Dr. Derya Göçer ve Dr. Şerif Onur Bahçecik’in katkılarıyla yürütülen tedarikçi anket çalışması oluşturuyor.

 

Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Haklarına İlişkin Kılavuz İlkeleri (UNGPs) çok uluslu
şirketlerin ürünleri veya hizmetleri ile doğrudan bağlantılı olan, tedarik zincirlerinde gerçekleşen
her konudan sorumlu olmasını ve olumsuz etkileri önlemeyi veya hafifletmeyi görev edinmesini
talep etmekteyken benzer şekilde Etik Ticaret İnsiyatifi (ETI) de üye markalarına sorumlulukları
doğrultusunda hareket etmeleri ve çağrısında bulunuyor. Adil Çalışma Derneği (FLA) ise üyelerine tedarikçilerinin
finansal görünürlüklerini değerlendirmeleri ve gerekirse finansal destekte bulunmaları çağrısında bulunmakta.

 

Deprem bölgesindeki Türk tedarikçilerden gelen siparişlerde olası gecikmelerin kabul edilmesi,
yani hali hazırda bir sorunla başa çıkmaya çalışan tedarikçilere ek mali yük getirmemek, markaların
atması zorunlu olan adımlardan biri olarak değerlendiriliyor. Fakat bu adım tek başına yeterli değil.
Markaların yapması gereken kritik öğeler:

 

1) Deprem sonucu oluşan gecikmelere ilişkin olarak; tedarikçilere ödeme alacakları tarihte ödeme
yapılmasını sağlamak ve tedarikçilerin nakit akışının kötüleşmesini engellemek

2) Tedarikçilere doğrudan mali yardım sağlamak:

a) Yakın zamanda teslim edilen, nakliye veya teslimat aşamasında olan
siparişlerde hızlandırılmış ödeme sağlamak

b) Yeni siparişlerde iyileştirilmiş ödeme koşulları

c) Düşük faizli veya faizsiz krediler

d) Doğrudan yardım hibeleri.

 

WRC çalışması kapsamında 16 markanın tamamının depremden kaynaklanan
teslimat gecikmelerini tolere ettiği tespit edilirken, tedarikçilerin %65’inin teslimat sürelerini
uzattığı görülmekte. Teslimattaki esneklik, tedarikçileri ek mali sıkıntıdan kurtarırken depremin
tedarikçiler ve işçiler üzerindeki olumsuz etkisini de hafifletiyor.

 

Bu durum esasen bu markaların Covid-19 pandemisi sonrası davranış modelleriyle bir tezatlık
oluşturmakta. Zira pandemi dönemi yaşanan kapanmaların ve giyime olan talebin azalmasının
ortaya çıkardığı mali sıkıntının çoğu doğrudan tedarikçiler ve işçilerin omuzlarına yüklenmişti.
2020 yılının Mart ayı sonlarına gelindiğinde ise sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve ticaret
birliklerinin katkısıyla yoğun bir medya baskısı oluşturulmuş, sonuçta birçok marka geri adım
atarak tedarikçilere borçlarını ödemek zorunda kalmıştı. Üç yıl sonrasında bu kez markaların
deprem kaynaklı gecikmelerin maliyetini karşılama kararı, markaların konuyu tedarikçileriyle
aralarında olan özel bir mesele olarak ele alması yerine kamuya açık olarak incelenmesi anlamına geliyor.
Bu durum bizzat endüstri tarafından finanse edilen FLA ya da ETI gibi kurumların tavsiye kararlarında da açıkça görülüyor.

 

Yine de rapor, markaların tedarikçilerini ve çalışanları desteklemek için yaptıkları şeylerin sınırlı
olduğunu göstermekte. 16 markadan sadece 2’sinin (C&A ve Marks&Spencer) mevcut siparişler için
tedarikçilerine planlanan zamanda ödeme yaptığını ve ek mali yardım sağladığını gösteriyor.

Bu markaların yarısı orijinal ödeme takvimlerine uymak için planlama yaptıklarını belirtirken, on bir
marka ise herhangi bir doğrudan mali yardım teklif etmediklerini beyan etmiş. Boohoo, Esprit,
H&M, s.Oliver gibi markalar ise her ikisini de yapmamış.

 

Dr. Derya Göçer ve Dr. Şerif Onur Bahçecik’in çalışması da benzer bir sonuç gösteriyor: ankete yanıt
verenlerin %69’u, hiçbir müşterinin kendileriyle deprem sonrası durumlarını konuşmak üzere iletişime
geçmediğini belirtirken, katılımcı 202 firmadan sadece 5 tanesi (%2,5) markaların deprem sonrasında
işçi ve üreticilere destek sağladığını kaydetmiş ve su destek eksikliğinin etkisi çalışma kapsamında belgelendirilmiş.
Katılımcıların sadece %48’i deprem sonrası işçilerin maaşının tamamını ödeyebileceklerini,
tedarikçilerin üçte biri ise çalışanları ücretsiz izine çıkarmak zorunda kaldıklarını deklare etmiş.

 

Bölgeden tedarik sağlayıp WRC veya BHRRC’ye konuyla ilgili bilgi sağlayan markalar aşağıda sıralanmakta:

 

•  Benetton

•  Bestseller

•  Boohoo

•  C&A

•  Esprit

•  H&M

•  Inditex

•  Kiabi

•  Marks & Spencer

•  Next

•  Primark

•  PVH

•  s.Oliver

•  Tchibo

•  Varner

•  VF

Bu markalara sorulan sorular şu kategorilerde iletilmiş:

1) Depremin hemen sonrası varolan siparişlerle ilgili satınalma pratikleri

2) 6 Şubat 2023 sonrasında verilen siparişlerle ilgili satınalma pratikleri

3) Tedarikçilere doğrudan mali yardımlar

4) İşçileri ve ailelerini desteklemek

5) Yapısal güvenlik konuları.

 

Markaların hiçbiri deprem sonrası tedarikçilerine yönelik gecikme kaynaklı herhangi bir ceza
uygulamadığını beyan ederken, “Depremden kaynaklanan gecikmelere ilişkin ceza uygulanmamasına
dair bir politika benimsediniz mi?” sorusuna markaların tamamı olumlu yanıt vermiş.
Bununla birlikte “teslimatta gecikme olması durumunda ödemenin yine de zamanında
yapılacağına ilişkin olarak bir politika benimsediniz mi?” sorusuna markaların sadece
yedisi olumlu yanıt verirken (Benetton, Bestseller, C&A, Marks&Spencer, Next, PVH, Primark),
Esprit yanıt vermekten kaçınmış, diğer sekiz marka ise olumsuz yanıt vermiş.

 

Deprem sonrası siparişlere ilişkin olarak “bölgeden tedarikte fiyatın belirleyici olmaması
konusunda bir politika benimsediniz mi?” sorusuna Boohoo ve Tchibo dışındaki markalar
evet yanıtını verirken, “deprem sonrası daha düşük fiyat pazarlığı yaptınız mı?”
sorusuna ise Boohoo ve Primark dışındaki firmalar hayır yanıtını vermiş.

 

Tedarikçilere doğrudan mali yardım konusunda aşağıda belirtilen dört başlıkta soru sorulmuş olup,
markaların verdiği yanıtlar aşağıdaki tabloda gösterilmekte:

 

 

Varolan Siparişlerde Giderek Artan Ödeme

Yeni Siparişlerde İyileştirilmiş Ödeme

Tedarikçilere mali yardım konusuyla ilgilenmemek veya az ilgilenmek

Tedarikçilere Doğrudan Mali Yardım Sağlamak

Benetton

X

X

X

X

Bestseller

X

X

X

X

Boohoo

X

X

X

X

C&A

?

X

?

?

Esprit

X

X

X

X

H&M

X

X