TR
Search
BİLGİ BANKASI

Seçimler Yaklaşırken Türkiye Sanayisi Tehlikede

Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimlerine az bir süre kala, artan enflasyonun, enerji kıtlığının,
Türk lirasının değer kaybının ve bir dizi başka ekonomik sorunun sona ermesini uman işletme
sahipleri ve üreticiler kaygı içerisinde.

Türkiye tekstil ve hazır giyim endüstrisi Şubat ayındaki depremlerin ardından üretimi yeniden
canlandırma ve yola devam etmeye odaklanmış durumda.

Sektör jeopolitik ve bölgesel zorluklarla mücadelenin yanında Nearshoring’e odaklanmışken
ekonomideki gerileme tehlikeli bir hal aldı. Faizi düşük tutmaya yönelik popülist politikalar
geçtiğimiz yıl %85’in üzerinde enflasyona yol açarak son 20 yıldaki en kötü seviyeye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden seçilmesi durumunda 2023 sonunda enflasyonun %25’e inmesi
vaadinde bulunurken, muhalefet adayı Kılıçdaroğlu ise mevcut politikaları tersine çevirme ve ekonomik
dengeyi yeniden sağlama vaadinde bulunuyor.

Türkiye pek çok zorluğa rağmen dünyanın ilk 10 hazır giyim ve tekstil ihracatçısı arasında yer almayı
sürdürürken, gayri safi hasılanın %6,7’sini, toplam ihracatın ise %12,8’ini gerçekleştiren sektör 1,2 milyondan
fazla kişiye istihdam sağlıyor.

Geçtiğimiz iki yılda sektör pandemiye karşın büyüme sağlarken 2022’de Türkiye tekstil ve hazır giyimde
toplam 32,5 milyan dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi.

Pek çok ülkenin bu dönemde Avrupa’ya giyim ihracatı düşüş eğilimindeyken Türkiye ise ihracatını %16,6 arttırdı.

İhracatın %60’dan fazlası Avrupa Birliği’ne yapılırken, %10’u da diğer Avrupa ülkelerine yapıldı.
Ancak son 6 ayda görülen düşüş endişe yaratırken, aylık ihracat Eylül ayında 1,92 milyar dolar seviyesindeyken,
Şubat sonu itibariyle 1,58 milyar dolara kadar geriledi.

İstanbul’daki üreticiler seçim sonuçları belli olana kadar her şeyin paralize olduğunu söylerken,
enflasyonu kontrol etmek için alınan önlemlerin yanı sıra asgari ücrette %100 artış kararına da
uyum sağlamakta güçlük çekiyor.

Ayrıca iki ayrı depremin yarattığı devasa yıkımın etkisi de sektörü etkilemeye devam ediyor.
50 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiği deprem bölgesi aynı zamanda tekstil sektörünün
bir kısmına da ev sahipliği yapmakta idi. Tahminlere göre tekstil ihracatının yüzde 33'ünden fazlası ve hazır giyim
ihracatının yaklaşık yüzde 2,5'i bu bölgeden geliyor.

Dünya bankası yeniden inşa maliyetini 34,2 milyar dolar olarak açıklarken,
bazı uzmanlar ise masrafın bunun üç katını bulabileceğini kaydetti.

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kaya, sektörün ihtiyaçlarının
daha iyi anlaşılmasına ihtiyaç duyduklarını söylerken, geleceğe daha iyi hazırlanmak ve yeniden inşa için yardıma
ihtiyaç duyduklarını kaydetti.

Yatırımın dışında Türkiye’ye yönelik bazı avantajlar sağlamanın da işe yarayabileceğini söyleyen Kaya,
geçtiğimiz yıl sel felaketinin ardından ABD’nin Pakistan ile tercihli ithalat uygulaması yapmasına atıfta
bulunarak benzer girişimler için önümüzdeki iki yıllık süreçte girişimlerde bulunacaklarını ifade etti.

TGSD Yönetim Eş Başkanı Sanem Kaya ise bölgeden ayrılan işçilerin geri dönmesinin
sağlanmasına odaklandıklarını belirterek, TGSD’nin Adıyaman’da 315 konteynerlik bir proje başlattığını duyurdu.

Mart ayında aralarında Inditex, H&M, Tommy Hillfiger, Calvin Klein, Superdry, Tesco, Ralph Lauren,
Tom Tailor, Verner ve Puma’nın da yer aldığı çeşitli alım grubu temsilcileriyle bir araya geldiklerini belirten
TGSD Eş Başkanı Ramazan Kaya ise uluslararası markaların Türkiye ile çalışmaya devam etme kararında olduğunu,
ancak yüksek maliyetler nedeniyle fiyat tutturmakta zorlandıkları için rekabet güçlerinin zayıfladığını belirtti.

İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz ise depremin ardından tekstil ve hazır giyim sektörlerinin büyük bir
dayanışma içerisine girerek üretimi ortaklaşa bir şekilde eski haline getireceklerini belirtirken, şu anda bölgede
üretimin %50 kapasite ile normalleşmeye başladığını ancak bunu sürdürebilmek için bölgedeki istihdam
sorununun çözülmesi gerektiğini, istihdam hususunda ilave desteklere ihtiyaç duyduklarını ancak seçim
gündemi nedeniyle var olan soru işaretlerinin ancak seçim sonrasında netleşebileceğini kaydetti.